Herne kadar Roma İmparatoru Julius Caesar (Sezar) milattan önce 46 yılında takvimin başlangıcını Ocak ayı olarak ilan ettiyse de, 16. yüzyılın ortalarına kadar Avrupa’da yeni yıl geleneksel olarak, bahar aylarının başlangıç tarihi olarak da kabul edilen, Mart ayının 25’inde başlardı. Cevaplaraçık tutmak için birkaç sayfaya bölünmüştür. Bu sayfa Eskiden çocuğa evde eğitim veren kadına verilen ad bulmacanın cevaplarını içermektedir. Codycross cevapları. ( 46 oy, ortalama: 3,60 dışında 5 ) Sponsored Links. MehmetBüyükekşi’nin “ihracata verilen destek misliyle geri döner” diye sayıklamakta olduğu [bkz: “Verilen destek misliyle geri döner” (tek sütun üzerine) başlıklı haberi, Türkiye gzt., İhlâs Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı A. Mücahid Ören, Yayın Sahibi İhlâs Gazetecilik A.Ş. (adına) Yönetim Kurulu Ciritikiye bölündüğü maç ve getiren dört takımdan biri Oysa Türkiye'de bir benzeri sonrasına ilişkin daha isabetli olan İdmanocağı takımına daha var: 1959 Türkiye Bu konuda FB ve GS ve başka değerli bilgiler verilen bu yarım kupa, halen Gruplar Şampiyonası'nda tek değildir. 1957-58 ulaştırdı. Bulmaca Sözlüğü, çengel, kare, halka, altıgen çengel bulmaca, sözcük avı, gazetelerde ve posta gazetesi bulmacalarında sorulan Su Kıyılarında Yaşayan, Sırtı Mavi Ve Yeşil, Karnı Pas Rengi Bir Kuş, İskele Kuşuna Verilen Ad Sorusunun cevabı aşağıdadır ? YALIÇAPKINI 06. ŞÖMİNE. Yakın bulmaca soruları. Ocak bulmaca : BİHERİ - BIHIRIK - KARAŞ - BABA - BAHARA - ÇORK - SAUR - BECE - BACA. Bulmacada Odalarda bulunan ocak : ŞÖMİNE. Bulmacada Ocaklara kömür atan kişi : ATEŞÇİ - KÜREKÇİ. Bulmacada Ocak ayının eski adı : KANUNUSANİ - GALANDAR. İlgili bulmaca soruları: DFuNCbj. Atire, Arapça, atire جذب. Eskiden Arapların recep ayında kestikleri kurban. Peygamberimiz, Cahiliyye döneminde araplar arasında yaygın olan Atire ve Fera kurbanlarını kaldırmıştır. Atire, Receb ayına saygı için kesilen kurbana verilen isimdir. Receb ayında putları itra için kesilen kurbana atire denirdi. Fera ise, devenin ilk doğurduğu yavruya verilen ad ancak, başkabir rivayete göre fera deve, koyun ve keçinin ilk doğurduğu yavruya verilen isimdir. Cahiliyye döneminde araplar, bu ilk yavruyu, anasının sütü bereketlensin, çoğalsın diye putlar önünde keserlerdi. Rivayet odur ki, Peygamberimiz atire ve fera kurbanları hakkında Dileyen atire kurbanı kessin, dileyen de kesmesin; dileyen fera kurbanı kessin dileyen de kesmesin. Davarın bir kurban hakkı vardır diye buyurmuştur. Başka bir rivayete görede Peygamberimiz islam’da fera kurbanı da yok, atire kurbanı da yok, buyurmuşlardır. Bulmacada eskiden ocak ayı sitemizde tüm resimli çengel bulmaca, kare bulmaca ve diğer bulmaca sorularını bulabilir ve arama bölümünden bulmaca cevapları ulaşabilirsiniz bulmaca çözerken bilmediğiniz cevaplara ulaşarak bunları öğrenebilir ve kendinizi geliştirebilirsiniz ayrıca bulmaca çözmek Alzheimer riskinizi azaltır, Stresi azaltır, Sözlü becerileri geliştirir, Sosyalleşmenizi sağlar. bulmaca cevapları, kelime bulmaca, çengel bulmaca, kare bulmaca, halka bulmaca, bulmaca oyunları, cevapları, cevabı, eş anlamlısı, halk dilinde, halk ağzı, ne denir, parası, para birimi, mecaz, gazetesi, eski dil, eski dilde, bulmaca sözlüğü, mecazen, simgesi, imi, bir tür, tersi, karşıtı, kısa, bir, resimdeki, artist, yazar, oyuncu, sanatçı, mecazi, bulmaca, bulmacada, sözlüğü, anlamı, nedir, 2 3 4 5 6 7 8 9 harfli, alttaki, üstteki, ocak, şubat, mart, nisan, mayıs, haziran, temmuz, ağustos, eylül, ekim, kasım, aralık, kim milyoner olmak ister soruları ve cevapları, Lehistan, Polonya, Eskiden Polonya' ya verilen ad. Lehistan Osmanlıların bugünkü Polonyaya verdiği isim. Lechia isimini Polonyalılar da kendileri için kullanıyorlar. Polonya için Leh sözcüğü halen kullanılmakta. Ticaretle uğraşan Litvanlar, 3000 yıllarında gelerek Baltık kıyısına yerleştiler. 1025 tarihinde Dük I. Boleslaw kral oldu . 1569 yılına kadar Lehistan olarak varlığını sürdürdü. 1569 yılından sonra ise Lehistan ve Litvanya ülkeleri resmen tek bayrak altında birleşerek Lehistan-Litvanya Birliği'ni kurmuşlardır. II. Dünya Savaşından sonra ülkenin resmi ismi Polska oldu. Polonya Cumhuriyeti Doğu Avrupa’nın en geniş ve en kalabalık ülkesi olup batısında Almanya, güneyinde Çek Cumhuriyeti, doğusunda Rusya, kuzeyinde Baltık Denizi yer alır. Odra ve Vistula ülkenin önemli nehirleridir. Güneybatıda Karkonsze Dağları ve güneyde Karpat Dağları yüzey şekilleri açısından önemli olup en yüksek noktası 2503 m yüksekliğindeki Rysy Tepesi olan Tatra Dağlarıdır. Polonyalılar Islav ırkındandır. Polonya halkının büyük bir bölümü katoliktir. Hıristiyan aleminin bugünkü lideri olan Papa John Paul II, Polonyalıdır. Para birimi, Zloty olup, 1 zloty 100 Groszy eşittir. Başkent, Varşova Warsaw, Warszawa. Önemli şehirkleri; Lodz, Krakow, Poznan, Gdansk, Katowice Almanca Kattowitz, Lublin, Wraclow. IBKA Eski dilde ağlatma. IBKA Belli olmayacak kadar yavaş akan Deveyi çöktürmek için çıkarılan İşte anlamında ünlem, Ayak bağı, İslam devletlerinde maaş yerine veya hizmet karşılığı olarak askere ve ricale bırakılan toprak. Padişahın toprak bağışlaması. IKTA Osmanlıda ,Padişahın bir miktar toprağı birine mülki olarak veya gelirinden yararlanmak üzere vermesi. ILGAR Dizginleri koyuverilmiş bir atın dört nala At'la ansızın yapılan dolu dizgin Serap, Çölde su birikintisi gibi görünen görüntü, Serap, Pusarık, Yalgın, İtidal, Mutedil, Asude. ILIMLILIK İtidal, Ölçülülük, Mutedil. ILINCAK Küçük çocuk Hasankeyf ilçesini sular altında bırakacak olan Uyuklayan. IMIZGANMAK Uyku ile uyanıklık arası bir durumda bulunmak, Turşusu yapılan bir tür soğan. IR Şarkı, Türkü. YIR.IRA Seciye, Uzak, Dur, Bait, Dürbün, Teleskop. IRAKSINMAK Kendini bir şeyden uzak görmek, Uzak Bir çeşit balık ağı. IRIP Bir tür delikli balık Menşe, Nesep, Orijin, Soy, Töz, Nüve, Cezir, Öz, Üs. IRKÇILIK Rasizm. IRZ Namus, İffet. IS Sahip,iye. ISDA Yankı, Halı dokuma Halı veya kilim dokunan tezgah. ISDAR Bir tür kilim dokuma Seçme, Halk dilinde termometreye verilen Kalori. ISIRAN Fırında ekmek,börek,çörek çevirmeye yarayan bir tür kürek. ISIRAN Hamur teknelerini kazımaya yarayan ırında ekmek,börek,çörek çevirmeye yarayan bir tür Teknelerde hamuru kazımaya yarayan İsilik. ISITMA Teshin. ISKA Karavana, Boşa Gemi kiralama ISKARTA Değeri düşük mal, Marda. ISKAT Ölünün ruhunun azap çekmemesi için dağıtılan,ölenlerin kılınmamış namazları ve tutulmamış oruçları için verilen sadaka. ISKAT Düzeltim, Reform. ISLATMA Teblil. ISMARLAMA Sipariş. ISNAN Diş çıkarma. ISNAN Diş Deniz içinde zincirlerin birbirine dolaşması. ISPATAN Halk dilinde yabani tereye verilen ad ISPAZMOZ Aşın titreme. ISSIZ Ücra, Tenha, Hali, İzbe, Suda yaşayan,sevilen,beyaz eti için avlanan,iri bir böcek. ISTILAH Terim, Deyim, Tabir. ISTILAHAT Terimler, Zorunlu olarak yapılan şeyler. ISTRANCA Marmara Bölgesinin Trakya kesiminde yer alan Yıldız dağlarının eski Bektaşi dervişi./ Ziya, Şavk, Fer, Pertev, Nur, Fotosfer, Halk dilinde Karagöz’ün başlığı. IŞTIN Toprak kandil, Ispanakgillerden yaprakları etli bir bitki. ITIK Azat Güzel Erteleme, Sözü boş yere uzatma ITNAP Sözü boş yere Gereğinden çok Güzel Hoş Güzel Güzel Öğrenme, Hasta Eskiden Rum korsanlarına verilen Zarara Geri verme, Divan şiirinde her beytin son sözcüğünü,sonraki beytin ilk sözcüğü yapma biçiminde ortaya çıkan söz sanatı. İALU Mısırlıların ölüler ülkesine verdikleri Klasik şiirde bir kısa bir uzun iki heceden oluşan ayak. İANE Yardım. İANE Biri öne,öteki arkaya bakan,birbirine karşıt iki yüz biçiminde betimlenen eski bir Roma tanrısı. İARE Ödünç verme. İARE Ödünç Yunan mitolojisinde altın postu aramaya çıkan Argo gemisinin Ege bölgesinde Güllük körfezi kıyısında antik bir kent. İBA Çekinme, Eski dilde çekinme,razı olma. İBA Çekinme, Sakınma. İBAD Eski dilde kovma. İBADET Taal, Taat, Kült, Ayin. İBADULLAH Pek bol,pek çok. İBADULLAH Pek bol,pek Yasaklı bir şeyi serbest bırakma. İBARE Bir düşünceyi anlatan bir veya birkaç tümcelik söz. İBATE Barındırma. İBATE Barındırma. İBİBİK Çavuşkuşu, Horoz tepeliği,köşe-kenar-uç. İBİK Köşe,kenar, Leyleğe benzer bir kuş. İBİS Mısır Türk tuluat tiyatrosunda baş komik görevindeki uşak tiplemesi. Hımbıl,alık. İBOGA Gabon’da yetişen zakkumgillerden bir Aklama, Temize çıkarma, Eski Yahudilere verilen Yahudilerin eski adı. İBRAZ Gösterme, İşaret etme, İrae. İBRE Çam,ardıç,sedir gibi ağaçların Çam, ardıç gibi ağaçların Kulplu ve emzikli su kabı. İBRİK Su ve sulu şeyler koymaya yarayan kulplu,emzikli Kalın bükülmüş ipek Bir davete veya çağrıya uyma. İCAM Arapçada harflere nokta Devlete veya vakfa ödenen kira. İCAZ Az sözle çok şey anlatma. İCAZETNAME İzin Ağırlama. İCMA Eski dilde toplama. İCRA Edi, Obruk, Konkav, Kapsam, Muhteva, Şümul, Nelik, Mahiyet, Muhteviyat. İÇGÜDÜ İnsiyak, Sevkitabi. İÇİNDEKİLER Münderecat, İçerik Yatak doldurmaya yarayan yün,pamuk,kıtık gibi Yastık ve yorganlara doldurulan pamuk artığı gibi şeyler. İÇİTİM Zerk, Enjeksiyon, İçirme. İÇKERİYA Çeçenlerin kendi ülkelerine verdikleri Bade, Dem, Mey, Osmanlı İmparatorluğunda , saraylarda türlü devlet hizmetleri için aday olarak yetiştirilen gençlere verilen ad. İÇREK Felsefede,belirli bir insan topluluğunun dışında kimseye bildirilmeyen,yalnızca sınırlı,dar bir çevreye aktarılan her türlü bilgi, Santimantalite. İÇTİMA Askerlikte toplanmaİÇTİMAİ Sosyal. İD İlkel benlik. İD İlkel benlikİDA Kaz dağının mitolojideki adı. İDADİ Eskiden lise düzeyinde okul. İDADİ Eskiden lise dengi okulların genel Gelibolu yarımadasında eskiçağ İp, Borç verme anlamında eski bir sözcük. İDDİA Tez, Sav, Öceş, Bahis, Rihan. İDEALİZM Bilgide, düşünceyi temel sayan öğretilerin genel adı. İDEFİKS Sabit fikir,saplantı. İDEFİKS Saplantı,sabit Sabit fikir, Saplantı, Uygur hükümdarlarına verilen san. İDİL Kır yaşamı içinde aşk konusunu işleyen kısa Kırsal aşk şiiri. İDİOPATİ Yalnız başına ilerleyen ve öbür hastalıklı durumlara bağlı olmayan hastalık. İDİOT Zeka geriliğinin ileri bir şekli.,doğuştan ahmak,aptal. İDOL Tarih öncesi çağlarda tanrılara adak olarak sunulan heykelciklere verilen Çok sevilerek putlaştırılan Anlama yeteneği, Algı. İDRAR Yapma, etme, yerine Hastalıktan sonraki iyileşme. İFAKAT Hastalıktan kurtulma, Salah, Batkı,İFRAT Aşırılık, İleri Bir arazinin bölünmesi,parsellere Çok ve korkunç cin. İFRİT Doğu masal ve efsanelerinde kötü ve korkunç Çok öfkeli ve kızgın Kargaşa, Açığa Övünç, Kıvanç, Amazon bölgesinde bataklık sık Amazon'un sık Kaz dağlarında yaşayan yarı göçebe çobanların meskeni olan kollektif yapı. İGLO Eskimoların buzdan kulübeleri. İGLU Eskimoların buzdan yaptıkları kulübelere verdikleri Rusların ünlü destanı. İGUANA Hint Eğirmen, Pamuk,yün gibi şeylerden iplik eğirmek için kullanılan,ağaçtan yapılmış Araba okunun Odunu tornacılık ve kaplamacılıkta kullanılan,kömürü ile karakalem resim yapılan küçük bir Zeytin biçiminde,beyaz unlu,tadı mayhoş bir yemiş. İĞDİŞ Erkekliğini giderme, Hadım, Dönbaba,turna gagası gibi adlar da verilen ve yapraklı dalları Ege Bölgesinde sebze olarak kullanılan otsu bir Edebiyatta,iki yada ikiden daha çok anlamı olan bir sözcüğü yaygın olmayan anlamlarını düşündürecek yolda kullanma İki anlamı olan bir sözcüğün akla en az gelen anlamının amaçlanarak kullanılması ve anlamı güçlendirme sanatına verilen ad. İHAM Kuruntuya düşürme İHAN Eski dilde güçsüz bırakma. İHAN Zayıf hale sokma,güçsüz Kuşatma,çevirme. İHBARNAME Haber Hazırlık niteliğinde olan. İHTİYARİ İsteğe bağlı. İHVAN Dostlar,arkadaşlar. İHYA Yeniden canlandırma,diriltme. İHYA Canlandırma, Yeniden Araba okunun ekseni. İKA Yapma, etme, yerine Amerika’nın sıcak bölgelerinde yetişen bir Pazarlığı Yerine koyma, Yerine Bir düşünceyi belirtmekteki Eski dilde derin hale getirme. İKAR Derin hale İpliklerin boyanmak istenmeyen bölümlerinin ağaç kabukları,yapraklar veya balmumuyla sarılarak boyaya batırılması yoluyla uygulanan bir tür boyama tekniği. İKAZ Uyan, Tembih, Baht ABD Başkanı Eisenhower’in takma adı. İKEBANA Japon çiçek düzenleme sanatı. İKEN EsnasındaİKİCİLİK Dualizm. İKİLEM Çıkmaz, Dilemma, Müşkülât, Düğüm, Açmaz. İKİNCİ Sani, Tali, Füru. İKİNCİKANUN Eski dilde Ocak ayı. İKİNCİTEŞRİN Eski dilde Kasım ayı. İKLİL Eski dilde Tamamlama, Mumlu boya ile yapılmış aziz resimlerine Hıristiyanların verdikleri Ortodoks Doğu kiliselerinde ermişlerin tahta pano üzerine yapılan resimlerine verilen Konya’nın antik dönemlerdeki İzaz, Mükrim, Saklamadan Borç verme. İKRAZ Borç Olağanüstülüğüne inanılan düşsel içki. İKTAT Kulağa Alıntı, Bulduğuyla yetinme, Kanaat. İKTİSAP Edinim, Gerekme,gerekçe. İKU Hititlerde arazi fiyatlarının saptanmasında kullanılan bir ölçü birimi. İKU Hitit devrinde arazi ölçüsü birimi. İL İsrail’in plakası. İLA Eski dilde yemin etme. İLAÇ Deva, Çare, Em, Umar, Tanrı bilim, Teoloji. İLAK Sülük yapıştırma. İLAM Bir davanın mahkemece nasıl bir hükme bağlandığını gösteren resmi Mahkeme sonuç Ulama, Katma, Lahika, Vali İLBAY Harf devrimi yıllarında Vali'ye verilen Kaymakam İLDEM Yaptığı işin kötü sonucuna üzülen kimse. İLE Öbek. İLEİT İnce bağırsağın bir yada birkaç bölümünün kronik İncirlerde döllenmeyi sağlayan sinek. İLELEBET Sonsuza kadar. İLENME Ah, Beddua, İlenç. İLERLEME İkdam. İLETİ Mesaj. İLETKEN Akım, ısı, ses vb. geçiren madde, yalıtkan karşıtıİLETKİ Yürürlükten kaldırma, Bozma, Edat. İLGEÇ Edat. İLGİ Alâkadar, İlişkin, Ait, Dair, Değgin, Müteallik. İLGİSİZ Bigâne, Lakayt, Padişah III. Selim’in şiirlerinde kullandığı mahlas. İLHAMİ Üçüncü Selim’in şiirlerinde kullandığı Altın ve gümüş eritilen kabın içine konulan çerçeve. İLİG Hükümdar ve hükümdar ailesi mensuplarına verilen İdare kandili. İLİNEK Araz. İLİNEK Araz, Belirti, Bulgu, Karine, Emare. / Bir nesneye zorunlu olarak bağlı İç sıkıntısı. İLİŞİ Kastamonu’nun Abana ilçesinde bir İki şey arasında karşılıklı ilgisi olanİLKAH Eski dilde dölleme, İlkyaz, Rebi. İLKE Umde, İptidai, Primitif. İLKKANUN Eskiden Aralık ayına verilen ad. İLMEK Kolay düğüm. İLMEK Düğümü kolay olan düğüm. İLMİHAL Din kurallarını öğretmek için yazılmış Ribka, Kement. İLMİYE Din işleriyle uğraşanların mesleği. İLMİYE Osmanlı devletinde din,yargı ve öğretim işleriyle uğraşan devlet görevlileri sınıfı ve bunların Birbirine çok benzer iki şeyin Sığınma. İLTİZAM Kesenek. İLTİZAM Osmanlı devletinde kamu gelirlerini kiralamaya dayanan vergi toplama Parola,işaret,alamet. İMA Dolayısıyla anlatma, Taş, İhsas, Kinaye, Tariz. İMAGO Eşeylik kazanmış böceğin son ÜretimİMALE Aruz ölçüsünde kısa okunması gereken bir heceyi,kalıba uydurmak için uzatma. İMALE Eğme, Bir tarafa yatırma. İMAME Tespih başlığıİMAMEVİ Kadınlar Ege kıyılarında,özellikle İzmir kentinde etkili yerel deniz meltemi. İMBİK Damıtmaya yarar araç, Car, Medet. İMECE Köy yardımlaşması. İMGE Hayal. İMGE Hayâl, İmaj. İMGELEM Hayal gücü, Olanak. İMLA Çok fakirleşme. İMMÜNOLOJİ Vücudun mikroorganizmalara ve öbür yabancı maddelere karşı gösterdiği bağışıklığı inceleyen bilim dalı. İMOLAMİN Koroner damarları genişletici Afrika’da yaşayan bir yaban Afrika’da yaşayan ve çok hızlı koşabilen bir antilop. İMROZ Gökçeada’nın eski adı. İMSAK El çekme, Nefsine hakim olma. İMTİYAZ İnsan. İN Vahşi hayvan barınağı,kovuk. İNABE Tanrı yoluna girme. / Tövbekar olma. İNABE Tövbe İnanılan kimse. İNAL Kendisine inanılan kimse, Sika. İNAMBU Bir tür Amerikan kekliği. İNANCILIK Fideizm- İtminan. İNANMIŞ Kail, Finlandiya’da Japonların pirinç tanrısı. İNAS Kadınlar,kızlar anlamında eski sözcük. İNATÇI Anut, Harun, Aranç, Şekâse, Muannit, Direngen. İNAYET İyilik,lütuf,ihsan. İNCA Kurtarma, Kurtarılma. İNCESAZ Türk müziğinde fasıl topluluğuna verilen ad. İNCİ Dür, Açılma. İNÇ İngiliz uzunluk ölçüsü. İND Hindistan plakası. İNDEKS Dizin, Fihrist. İNDİ Herkes tarafından kabul edilebilecek bir temele bağlanamayıp yalnız bir kişinin kendi kanısına dayanan. İNDİRİM İskonto, Harf üstüne konan im. İNDİVİDÜALİZM Bireycilik. İNDRA Hint mitolojisinde fırtına ve yağmur tanrısı. Hindistan’da Veda tanrılarının en büyüğüne verilen ad. İNEB Eski dilde Karadeniz’de kereste taşımakta kullanılan bir tür küçük Katmanlı kayaçların içeri doğru çukur ve alçak bölümü. İNEÇ Yerbilimde Jeolojik katmanların çukur kısmı. İNEZE Cılız,zayıf. İNEZİT Doğal hidratlı manganez ve kalsiyum Bir kimsenin nafaka ve bakımını Bir yargıyı uygulama, Yürütüm. İNFİAL Büyük boyutlu tepki gösterme Ayrılma. İNFİSAH Dağılma, İNFRASTRÜKTÜR Altyapı. İNHA Resmi bir görevlinin terfi edildiğini gösteren yazı. İNHİMAK Aşın düşkünlük, Kayınbirader. İNİKAS Yansıma.,piyasada etki. İNİKAS Piyasada etki ya da tepki. İNİKAT Toplanma,birleşim. İNİSİYAL Paragraf başındaki büyük Baş harf. İNİSİYATİF Öncecilik. İNİSİYATİF Bir işi başkalarından önce yapabilmek işi. İNİTAF Bir tarafa yönelme. İNKITA Kesilme,kesinti. İNKİSAR Kırılma,parçalanma. İNLEME Enin, İnilti, Nale, Şiven. İNLET Bir koy yada lagünün dar girişi. İNLEYEN Avrupa’da bir ırmak. İNORGANİK Cansız Ham mısır pamuğu. İNSA Günaha sokma. İNSANLIK Ademiyet. İNSİCAM Tutarlılık, Dengeli olma İç İç güdüsel. İNŞİRAH Gönül açıklığı, Mikroptan ileri gelen Mikropla oluşan,mikroplu. İNTANİYE Mikrobik Matematikte,türevi bilinmeyen Parçalardan oluşmuş Türevi bilinen fonksiyon. İNTERNET "Pek çok bilgisayar ağını birbirine bağlayan ve kendine özgü bir adresleme sistemi ile iletişim protokolüne dayalı ağ;dünya ölçeğinde ağ."İNTİ İnkalar’ın atası olduğuna inanılan güneş tanrısı. İNTİBA İzlenim. İNTİFADA Filistin Direniş Hareketi. İNTİKAL Geçme, Hınç, Öç, Öc, Davete uyma, Eskimoların kendilerine verdiği ad. İNUİT Eskimo'ların kendilerine verdikleri Andız otu, Yer elması gibi bitkilerde bulunan nişastaya benzer bileşik. İNZİBAT Toplum yaşantısından çekilerek yalnız başına yaşama, Eski Japonya’da soylular sınıfıİO Jüpiter’in uydusu olan uzayın en kızgın kayası. İOKASTE Eski Yunan mitolojisinde,Oidipus’un hem annesi,hem karısı olan Yunan mimarlığının üç biçeminden biri. İPE Yeşil abanoz. İPEK Harir. İPEKA Altın kökü. İPEKA Altınkökü. İPERİT Bir tür savaş Uluslar arası Basın Enstitüsünü simgeleyen harfler. İPİLTİ Hafif Yerinde bırakma. İPKA Sınıfta bırakma. İPLİK Sözle,bakışla,telkin yoluyla sağlanan bir tür Telkin yolu ile Tutu, Kullanım dışı bırakma, Tehir. İPTİLA Düşkünlük,tutku. İR İran’ın plakası. İRA Bağış yapma İRA İrlanda Kurtuluş Ordusu. İRA Bağış yapma. İRADE İstenç, Şuur. İRADECİLİK İradiye, Eski dilde Dökme, Akıtma. İRAP Düzgün konuşma. İRAVADİ Güneydoğu Asya’da bir ırmak. İRAZ Yüz Yüz çevirme. İRBA Faiz verip artırma. İRCA Geri çevirme. İRCA Getirme, Yerine koyma. İRDELEMEK Bir konunun tüm yönlerini ayrıntılarıyla Hile, Düzen, Dek. İREM Ad kavmi hükümdarı Şeddad tarafından cennete benzetilerek yaptırılan efsanevi Mavi peri Hububata karışmış çöpler. İRFAN Bilme, anlama,kültürİRİ Cesim, Balaban. İRİBAŞ Kuyruksuz kurbağanın yumurtadan yeni çıkmış Yumurtadan yeni çıkmış ve henüz ayakları oluşmamış yavru kurbağa. İRİKARA Bir üzüm cinsi. İRİKARA İri taneli siyah üzüm Cesamet, Cüsse, Heybet, Elek ve kalbur üzerinde kalan iri Hayvanların beğenmeyerek yemedikleri iri kalbur üstü taneler. İRİNTİ Kalbur ve elek üzerinde kalan iri Elek veya kalburda kalan iri İri ve güzel çiçekli bir süs bitkisi. İRİS Yeşil ırmak’ın antik dönemlerdeki adı. İRİŞ Mekik atılan iplikler. İRMİK Kalın öğütülmüş buğday. İRMİK Sert buğdaydan elde edilen,taneleri iri,glutence zengin Elek üstünde kalan taneler. İRNA İran’ın resmi haber Gökkuşağı. İROKO Tropikal Afrika’da yetişen ve odunu kolay işlenen büyük bir ağaç. İRONİ Düşünülenin tersini söyleyerek yapılan ince alay. İRONİ İnce Alaysı. İRRASYONALİZM Akıldışıcılık. İRS Kalıtım,soya çekim. İRSAL Gönderme , yollama. İRSALİYE Bir yere gönderilen eşyanın Gönderme kağıdı. İRSALİYE Bir yere gönderilen malların listesi. İRSİYET Çekinik, Doğru yolu gösterme. İRTİCALEN İçine doğduğu gibi söylenerek, Yükseklik. İRTİFAK Bir mülkten onu kullanarak Yiyicilik,rüşvet alma. İRTİŞ Çin Halk Cumhuriyeti’nde bir Gönül yapma, Hoşnut etme. İS İzlanda’nın plakası. İSA Vasiyet etme. İSA Vasiyet etme. İSAF Bir dileği yerine Bir isteği yerine getirme. İSAGA Eski dilde kalıba Kalıba dökme. İSAL Ulaştırma. İSALE Günaha sokma. İSHAL Sürgün-Linet, Amel, Cırcır, Diyare, Isırgın. İSİMLER Deniz derinliğini ölçme işi Batimetre. İSKANDİL Deniz derinliğini ölçme işi, Batimetre. İSKARTO Yapağı kırıntısı, Güzel sesli bir Güzel sesli ötücü bir kuş. İSKORÇİNA Akdeniz yöresinde yetiştirilen ve lezzetli kökleri sebze olarak kullanılan bir Bir balık türü. İSKORPİT Yüzgeçlerinde zehirli dikenleri bulunan,eti beyaz ve lezzetli bir Gücünden yararlanmak için elde edilen buhar. İSMA Duyurma, Duymasını sağlama. İSNAT Dayandırma, Bir nedene Halk dilinde acı pul biber. İSPALYA Sıcak ve ılık denizlerde yaşayan bir balık. İSPAT Kanıt, Tanıt, Hüccet, Belgit. İSPATİ İskambilde sinek işaretine verilen bir başka ad. İSPATULA Cerrahide,marangozlukta kullanılan bir maddeyi kazımaya yarayan bıçak biçiminde araca verilen ad. İSPENÇİYARİ Eczacılık. İSPENÇİYARİ Eczacılık İSPİR At veya araba uşağı. İSPİR At arabası uşağıİSPİRİZ Van’ın güneydoğusunda yüksek bir dağ Jant. İSPİT Araba tekerinin çemberini oluşturan eğri Ayak izi. İSTANBULİN Tanzimat’tan Meşrutiyet’e kadar Türkiye’de kullanılan,yakası kapalı bir tür Talep, Arzu, Umu, Meram, Bilardo oyununda kullanılan değnek. İSTENÇÇİLİK Volontarizm. İSTİDRAK Över gibi görünüp yerme,yeriyormuş gibi görünüp övme Över gibi yerme,yeriyormuş gibi övme sanatı. İSTİFA Ayıklama. İSTİFSAR Bir kimsenin düşüncesini yoklamak. İSTİHARE Bir işin sonunu anlamak için abdest alıp duayla uykuya Amaçlamak. İSTİHFAF Küçümseme. İSTİHZA Alay, Alay Ati, Borç alma. İSTİM Buhar. İSTİMARA Kabın oylumunu Mal değerlerini belirleyen gümrük Bir görüşe Geri alma. İSTİRDAT Geri alma, Tekrar ele Açıklama Yayma. İŞAR Yazı ile bildirme. İŞAR Yazı ile bildirme. İŞARET Alâmet, Emare, Nişan, İm, İz, İşf, Bel, Sürag, Mensim, İşaretle Doyma, Çoğaltma. İŞÇİ Irgat, Amele, Azap, Yevmiyeci. İŞİTEN Sem, Yakınma. İŞKEMBE İkircik, Şüphe, Vesvese, Akdeniz’de yaşayan,vücudu yassı,pullu,eti lezzetli bir Lezzetli bir balık. İŞLEM Kılgı, Ameliye, Fril, Atölye. İŞMAR El, göz ve başla yapılan Avare, Aylak, Suriye’de oturan Samilerin büyük tanrıçasının yaygın Bir iş için harekete geçmekte duyulan engellenmez arzu, Tepi, Büro, Ofis, Verme,ödeme. İTA Yapma, etme, yerine Bir köleyi özgürlüğüne Köleyi azat etme. İTALYA Avrupa'da bir ülkeİTAMİYE Bazı vakıf kuruluşlarında fakirlerin doyurulması için ayrılan Vakıfların fakirleri doyurulmaları için ayırdığı Paylama,azar. İTAP Azarlama. İTBOĞAN Boğanotunun güz çiğdemi de denilen bir türü. İTDİRSEĞİ Gözdeki Un elerken dökülmemesi için yere serilen örtü. İTEM Bir testin ana öğesi. İTENEK Söndürme.,borcu ödeme. İTFA Azar-azar ödeme. İTHAKİ İonya adalarından Güdü, İtici Saymaca . İTİBARİ Varsayma, Volga ırmağına tarihte verilen bir Uyuşma,görüşme. İTİLAF Anlaşma, Ziyaret Güven Bildiğini doğru olarak Haksız Kötülük ve günahtan Alışkanlık, Özür dileme. İTİZAR Özür dileme, Puziş, Bir işi yapmaya duyulan aşın istek. İTLAF Öldürme,telef etme,yok İnanma, Sözü boş yere uzatma İTRİYUM Seryum filizlerinde bulunan,gri renkli bir Güneydoğu Anadolu’da yetiştirilen yerli koyun ırkı. İVEZ Özellikle sığırların kanını emen bir cins sinek. İVİNTİ Çabukluk,hız,sürat İVİNTİ Çabukluk, Hız, Geri dönme. İYAR Süryani takvimine göre sekizinci Salahat, Şifa, İfakat, Sahv, Islah, Reform, Tedavi Terapi, İnayet, Kayra, Lütuf, Sevap, Ecir, Himmet, İhsan, Kapsama, AtıfetİYİLİKSEVER Bonkör, Lütufkâr. İYİMSER Nikbin, Atmosferin,yeryüzünden 80 km yükseklikte başlayan son Halojenler gurubunun dördüncü ametali olan yalın cisim. İYOT Mavimtırak esmer renkte katı bir İşaret, İm, Emare. Sim, Araz, Nişan, Bel, İsrİZAA Kaybetme. İZABE Madenleri sıvılaştırma,ergitme. İZAÇ Bunalma, Sıkıntı verme. İZAF Bağıntılı, Görece, Rölativ, Ortadan kaldırma,yok etme. İZALE Ortadan kaldırma, Yok Hukukta bir mülk üzerindeki ortaklığı Büyütme,abartma. İZAM Abartma. / Yollama, Ulaştırma. İZAN Anlayış. İZAN Anlayış, Zekâ, Zeyrek. İZAR Yanak. İZAZ Saygı ile ağırlama. İZAZ Ağırlama. İZBE Kuytu ve karanlık yer. İZBİRO Çeşitli yükleri yukarı çekmek için halattan yapılmış sapan. İZDİVAÇ Gösterme,ortaya çıkarma. İZİN İcazet, Mesağ, Müsaade, Ruhsat, Osmanlı devletinde celeplik yapanlara verilen ad. İZLEK Keçi yolu,patika, Pullu ve kılçıklı,küçük bir balık. İZMARİT Sigara artığı. İZOBAR Eş basınç. İZOLATÖR Yalıtkan. İZOLE Aynı oranda aynı element oluşumunda ama farklı özellik taşıyan iki bileşikten Kapalı formülleri aynı,açık formülleri farklı olan maddelerin başka başka özellikler göstermesi Yalnız atomlarının kitleleri yönünden farklı olan aynı kimyasal Büyüklük,yücelik. İZZETİNEFİS Onur, Haysiyet Eski Dilde Ocak Ayı bulmacada nedir?“Eski Dilde Ocak Ayı“ bulmacalarda sıklıkla karşılaşabileceğiniz bir bulmaca sorusudur. Kayıtlarımızda cevap olarak kullanabilecek 2 kayıt bulunmuştur. Yeni oluşturmaya başladığımız bulmaca arşivine göre “Eski Dilde Ocak Ayı” terimi 0 defa bulmacalarda cevap olarak kullanılmıştır. Bu rakamlar sadece belli bir tarihten geçerli olarak tutulmaya da karşılaşabileceğiniz “Eski Dilde Ocak Ayı“ sorusuna cevap olarak “İKİNCİ KANUN”, “KANUNU SANİ” yanıtları verilebilir. Eğer aradığınız cevabı hala bulamadıysanız, yandaki alakalı soruları Sorusu İstatikleriCevap Sayısı2Bulmacada Çıkma SıklığıBilinmiyorKelime Sayısı4Harf Sayısı19Anahtar Kelimelereski dilde ocak ayı, bulmaca çözümü eski dilde ocak ayı, eski dilde ocak ayı tanımı, bulmacada eski dilde ocak ayı, eski dilde ocak ayı açıklaması, sözlükte eski dilde ocak ayı ne, eski dilde ocak ayı nedir, bulmaca eski dilde ocak ayı, eski dilde ocak ayı ne demek, bulmaca sözlüğü 'eski dilde ocak ayı', sözlük eski dilde ocak ayı, sözlükte eski dilde ocak ayı, bulmaca soruları eski dilde ocak ayı

eskiden ocak ayına verilen ad bulmaca